Şura ve demokrasi arasında liderlik

Şura ve demokrasi arasında liderlik

Kitaplar / Khaled Al-Najjar

Belki de demokratik tarz ve diğer liderlik türleriyle ilgili konuları ele alan birçok kitap okumamla, Literatürün çoğunluğu, demokratik liderliğe sahip olmak için iktidarın ihtiyacına odaklanmıştır.

Geniş siyasi anlamıyla demokrasi: Bu, halkın kendi başına yönetimidir, Ve liderlik uzmanlarında: Lider ve takipçileri arasında bir danışma sürecidir, Bu süreç “Şura”, yani İslam’daki yönetim kurallarından biri anlamına mı geliyor? Burada birçok yazar ve araştırmacı iki kavramın farkı konusunda aynı fikirde değildi.

Modern demokratik liderlik kavramı, liderin şemsiyesi ve otoritesi altında aşağıdan başlayarak tüm örgütsel seviyelere kadar geniş müdahale gerektiren bazı hedeflere ulaşmak için katılıma odaklanmıştır. Şura kavramını, kurallarını ve içeriğini Yüce Allah’ın sözlerinden alan Şura liderliği anlamında ele almıştır: “Ve onlara aralarında danışmalarını emretti.”

Bu, liderliğin ulusun çıkarları veya örgütün çıkarları ile ilgili tüm konularda takipçilerine danışmasını gerektiriyor mu? Burada hukukçular Şura’nın alanları hakkında görüş ayrılığına düşmüşlerdir, Bilim adamları iki alan olduğunu gördüler, Birinci: Şura’da pasaport, İmam Nasir al-Din al-Baydawi, Şura için bunun bir savaş meselesi olduğuna inanıyor.

Şeyh Ebu el-Barakat el-Nasafi “Madarak el-Tatril ve’l-Hakaq al-Ta’wil” adlı kitabında şuranın savaş emri ve benzeri anlamına geldiğini, bunun da vahiy yoluyla kendisine açıklanmadığını belirtirken, el-Taberî meselenin anlamının daha geniş bir yorumundan bahsetmiş ve Hz. Peygamber’den (sallallahu aleyhi ve sellem) gelmeyen her şeyde istişareyi ele almıştır.

Ayrıca okuyun:

İslam’da toplam kalite ve eğitim üzerindeki etkisi

İslam'da toplam kalite ve eğitim üzerindeki etkisi

Kurtubî’ye gelince, tefesih ehlinin, Peygamberi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in ashabına danışmayı, Allah onlardan razı olsun, emrettiği anlam bakımından farklı olduklarından bahsedilmektedir. Taifa dedi ki: Savaş yerinde ve düşmanla karşılaştığında, Ve ruhlarını kutsamak ve kaderlerini yükseltmek, Dikkat edin, Cenâb-ı Hak, vahiy ile O’nu onların düşüncelerinden zenginleştirmiştir.

İkinci alan ise Şura’daki kabul edilemezlik alanıdır, “El-Manar” ın yorumunun yazarı Şeyh Muhammed Raşid Rida gibi bazı yorumcular şöyle demişlerdir: Ve Abdülhamid Metwally, “İslam’da Hükümet Sisteminin İlkeleri” adlı kitabında, Yüce Allah’ın sözünün yorumlanmasının (ve bu konuda onlara danışılmasının) hükümdarların genellikle yaptığı gibi ulusun dünyevi düzeni olduğunu, Görüşsüz vahye dayanan bağışıklanmış din meselesi yoktur.

Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) birçok konuda insanlara “Siz dünyanızın her şeyini biliyorsunuz” der, bu yüzden de Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) vahyin beyanında kendisine bildirdiği şey dışında devletin her meselesinde istişare eder ve kimseye atıf yapmadan bunu yerine getirirdi.

Demokratik ve istişari liderlik arasında bir karışım yaratan bir liderliğe ne kadar ihtiyacımız var, Her ne kadar İslami açıdan iki kavramın tamamen ayrılması söz konusu olsa da, Bununla birlikte, liderliğin demokratik liderlik kalıplarının gelişiminde denge aşamasına ulaşması, “baba” ulusal lideri yapan ve ilkelerini özgürlük arayan insana daha yakın olan daha tutarlı kurallara ve temellere göre formüle eden ataerkil liderliğe daha yakın olabilir. İmam Ali (r.a.) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar, Adem ne bir köle ne de bir ulus doğurdu. Bütün insanlar özgürdür.”